Çocuğun Koruyucu Aileye Verilmesi

Telefonunuzun çalıp, „Biz bir çocuk için koruyucu aile aramaktayız ve en uygun ailenin sizin olduğunuzu düşünüyoruz“ gibi bir ifade duymanız bazen haftalar ya da aylar sürebilir.

Bu safhadan önce koruyucu aile adaylarının haberi olmadan birçok adımlar atılmış oluyor. Öz ailedeki sıkıntıya uygun çözümün çocuğu koruyucu aileye vermekte yattığı netleştirildiğinde Gençlik Dairesi sosyal çalışmacıları uygun bir koruyucu aile bulmakla görevlendiriliyor. Daire çalışanları uygun bir koruyucu aile seçebilmek için, çocukla ilgili mevcut bütün bilgileri soruşturuyorlar. Uzun vadeli bir yerleştirme söz konusu ise çalışanlar, çocukla kişisel olarak da tanışıyorlar.

Uzun süreli koruyucu ebeveynlik durumlarında, çocuk ile koruyucu ailenin sadece kısa süreli olarak birbirlerine uymaları yeterli değildir. Seçimde belirleyici olan koruyucu ailelerin düşünceleri ve çocuğun kişisel ihtiyacıdır.

Acil bir aile krizinden dolayı yerleştirme gerekli olduğunda ise, eyleme geçme ihtiyacı aniden oluşmaktadır. Bu durumda himaye altına alınan çocuk en hızlı şekilde bir koruyucu aile yanına yerleştirilmeye çalışılır. Kısa süreliğine çocuk almak isteyenler sadece en önemli bilgileri alıp acilen bu çocuğu alıp almama konusunda karar vermek durumundadırlar.

Çocuk hakkında bilgilendirme

Uzun vadeli koruyucu aile adayı iseniz size bakımı üstlenilecek çocuk ve öz ailesi hakkında geniş bilgiler verilecektir. Örneğin:

  • Himaye altına alınma sebebi
  • Gelişim durumu
  • Olası özürlülük ve hastalık durumları
  • Öz aile ile planlanan irtibat
  • Çocuğun şimdiye kadar ilişkide olduğu diğer kişiler ve kaldığı yerler
  • Akraba ve diğer kişilerle ilişkiler
  • Önemli olaylar ve yaşantılar

Koruma altına alınan çocuğu anlayabilmek için çocuğun hayat hikâyesini, onun bakış açısından algılamaya çalışmak ve çocuğun neler yaşadığını hissedebilmek, tecrübelerinin onu diğer çocuklardan farklı şekillendirdiğini anlamak gerekir. Koruyucu aile çocuğu iyi tanıyabilmek için çocuğun yaşam öyküsü ile ilgili geniş çaplı bilgilenmelidir.

Velilerle tanışma ve çocukla ilk görüşme

Koruyucu aile adayı bir çocuğu almaya yönelik karar vermişse öncelikle çocuğun öz ailesiyle tanıştırılıyor. Öz aile ve koruyucu aile, işbirliği için bir temelin mevcut olup olmadığını tespit etmeye çalışıyor. Olumluluk durumunda çocukla ilk buluşma gerçekleştiriliyor. Bu aşamada koruyucu aile, çocukla birlikte yaşayıp yaşayamayacağı konusundaki önemli kararla karşı karşıya kalıyor. Çok itinali bir şekilde çocuğun özel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacağı ve çocuğun durumunun ailenin beklentileriyle uyumlu olup olmadığı incelenmelidir.

Bu bağlamda:

  • Çocuğun velileriyle işbirliği yürütülebilinecek mi?
  • Çocuğun kendine has tecrübeleri, davranış tarzları, arzuları ve beklentileri gideceği koruyucu aileye uyuyor mu?
  • Çocuk yaşı ve gelişimi açısından ailenin diğer çocuklarına uyuyor mu, yoksa onlar kendisini bir rakip ve tehdit olarak mı algılayacak?
  • Karşılıklı bir sempati uyanıyor mu?

Bu sorulara gönülden, tereddüt etmeden olumlu cevap verilebiliyorsa yola devam edilebilir. Aksi takdirde ilgili sosyal çalışmacılar ile görüşülüp farklı bir yol izlemek gerekecektir. Zira bu aşama bütün tarafların geri dönebilecekleri karar alma safhasıdır.

Çocuğu alıştırma (Anbahnung) ve yerleştirme süreci (Übersiedlung)

Taraflar bir çocuğun belirli bir koruyucu aileye yerleştirilmesine karar verdiyse, aileye geçişin nasıl şekillendirileceği görüşülür. Koruyucu aile anlaşması yapılıncaya kadar çocuk ve ailenin birlikte zaman geçirmeleri sağlanarak birbirlerini tanımaları ve birbirlerine alışmalarına uygun ortam sağlanması yönünde yerleştirme öncesi süreç işletilir. Genellikle bu tanışma ve ısınma aşaması, aile ile çocuk arasında birçok buluşmanın gerçekleştirildiği haftalar sürer. Bu zaman zarfında çocuk önce saatlik, sonra günlük, hafta sonları, hatta tatillerde koruyucu aileye emanet edilebilir. Burada  ‘aile ve çocuğun’ uyumlu olup olmadığı nihaî olarak ortaya çıkmalıdır. Bir çocuğun aileye alınması bu çocukla yakınlık kurmayı ve bu yakınlığı istemeyi içermektedir. Koruyucu ebeveynler, bir kurumda işini bitirdikten sonra özel hayatına geri çekilebilen çalışanlar gibi olmayıp tüm özel hayatlarını çocukla birlikte yaşarlar. Bu nedenle karşılıklı sempati çok önemlidir. Hem koruyucu veliler, hem de çocuklar açısından hiçbir şeye ‘mecbur olmadıkları’ açık olmalıdır.

Çocuk almak isteyenler, aynı zamanda belirlenen çocukla birlikte ortak bir hayatı düşünemediklerini söyleme cesaretine de sahip olmalıdırlar. Bu tür açık görüş bildirmeler çocukla ilgili negatif bir değerlendirme olarak algılanmamalıdır. Aksi takdirde başlangıçta bu işin başarısızlığı programlanmış olur. Burada, koruyucu aile adaylarının açık sözlü olmasında fayda bulunmaktadır. Aileler birlikte yaşayabileceklerine kanaat getirdikleri çocukları ailelerine almalıdır.

Önerilen belli bir çocuğu almayı kabul etmemek, Gençlik Dairesinden bir daha çocuk alınamayacağı anlamına gelmemektedir.

Tanışma sürecinin süresi bütün taraflar için önemlidir. Yerleştirmenin doğru zamanını tayin edebilmek için meslek uzmanları tarafından yüksek bir duyarlılığa ve refakata ihtiyaç bulunmaktadır.

Tanışma sürecine çok az zamanın ayrılması çocuk ile koruyucu veliler arasında yeterli bir yakınlığın oluşup oluşmadığını değerlendirememeyi beraberinde getirir. Çok uzun sürmesi ise, çocuğun zamanla koruyucu velilerin gerçekten kendisini almak istediklerine inanmamasına ve hayal kırıklığı yaşamasına yol açabilir.

Çocuk açısından özellikle önemli olan, bütün tarafların ortak kararlardan gerçekten emin olmalarıdır. Buna katkı sağlayacak olan şey ise, yardım planında yazılı olarak ifade edilen açık hedef ve aşamaların tatbik edilmesidir.

Sonuçta çocuğun yaşı ve durumu bu aşamanın ne kadar süreceği konusunda belirleyicidir. Süreçte olumlu kanaatin oluşması, çocuğun ve ailenin de istekliliklerini belirtmeleri halinde -ilgili belediyenin uygulamasına bağlı olarak- ya kurumun ve koruyucu ailenin yükümlülüklerini içeren bir sözleşme imzalanır ya da sözlü bir anlaşma yapılır. Anlaşma yapıldıktan sonra çocuk aileye teslim edilir.